Yeni sezon hazırlıkları için Slovenya'da bulunan sarı - kırmızılı ekibin defans oyuncusu Semih Kaya, kulübün televizyonuna özel açıklamalarda bulundu. Galatasaray'ın başarılı futbolcusu Semih Kaya, yaptığı açıklamada, "Galatasaray gibi bir kulüpte oynamak için öncelikle çok çalışmak gerekiyor." diyerek, şöyle konuştu:
"Ben çok talihsiz sakatlıklar yaşadım. İki kez çapraz bağlarımı kopardım, iç menüsküsüm yırtıldı, iç yan bağımı kopardım, beyin ameliyatı oldum, milli takımda bileğim kırıldı, bu sezon başında da gözüme kömür yapıştı. Talihsiz sakatlıklar peşimi bırakmıyor. Nitekim bunlara direniyoruz, direndiğimiz sürece Galatasaray gibi bir kulüpte şans buluyoruz."
Takım arkadaşlarının durumuyla ilgili soruları da cevaplayan Semih Kaya, "Emre olsun, Eray kardeşimiz olsun o da şans bulmaya başladı. Öncelikle sporcunun çok çalışması gerekiyor, görüyorsunuz zaten antrenmanlarda biz de elimizden geldiğini yapıyoruz. Benim de 1 haftalık bir sürem kaldı. Bir hafta sonra ben de yavaş yavaş takımla birlikte çalışmalara başlayacağım. Dün Fatih Terim hocamla da konuştum. Umarım bir hafta sonra tamamen kendi performansıma gelip, takımdaki yerimi almak istiyorum." diye konuştu.
Semih Kaya, nazara inandığını da belirttiği açıklamalarında, "Üzerimde nazarın olduğuna inanırım. Sürekli göz önündeyiz nazara geldiğimizi düşünüyorum ama tabi ki de sakatlıklarda bizim de payımız var. Daha profesyonel olmamız gerekiyor. Umarım önümüzdeki yıllarda başka sakatlık yaşamam ve performansımı gitgide yükseltirim." diye konuştu.
Yaşadığı son sakatlığı da anlatan Semih Kaya, "Açıkçası mangalı ben yapmıyordum abim yapıyordu. Ben onun yanındaydım alnımızda yazılıymış geldi, beni buldu. Şu an iyiyim doktorlar da onu söylüyor. Bir hafta içinde her şeyi gayet net göreceğimi düşünüyorum." diyerek şunları söyledi:
"Bir yerde rekabet olduğu sürece orada her zaman başarı olur. Bu ben olurum, Gökhan ağabey olur, Chedjou olur… Kim Galatasaray armasını hak ediyorsa ben onun oynayacağına inanıyorum. Eğer ben hak etmiyorsam kenarda otururum. Gökhan ağabey hak ediyorsa o oynar. Bu Galatasaray ailesinde böyledir. Bu yüzden hiçbir negatif düşünceye kapılmıyoruz.
Chedjou'yla dün 10 dakikalık bölümde beraber oynadık. Gerçekten çok konuşan bir stoper, tecrübeli, Fransa Ligi'nde de iki yıl üst üste en iyi savunmacı seçilmiş bir oyuncumuz. Ben nasıl Tomáš Ujfaluši'den çok şey öğrendiysem, Gökhan ağabeyden, Dany'den çok şey öğrendiysem, bu yıl da oynadığımız sürece Chedjou'dan da çok iyi şeyler öğreneceğimi düşünüyorum.
Tomáš Ujfaluši'yle ben sezon sonu görüşmüştüm. Bilmiyorum; ayrılacağını düşündüğümden mi ama ona sıkı sıkı sarıldım hatta şampiyonluğu beraber kutladık gideceğini anladım galiba. Tomáš Ujfaluši benim buralara gelmemde en büyük paylardan birisine sahiptir. Ondan çok şey öğrendim. Ağabeylik, babalık yaptı bana. Onun yeri bende ayrıdır ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. Tomáš Ujfaluši'yle görüşmeye devam edeceğiz. Big Chef'imizdi o bizim, onu özleyeceğiz.
Fatih Hoca her zaman benim arkamda durdu. İyi kötü oynadığım her maçta bana sahip çıktı. Fatih Hoca'nın yeri bende ayrıdır. Buralara gelemem de özellikle. Dün düz koşu yapacaktım. Fark etti suratımın asıldığını, beni 10 dakikalık oyuna dahil etti. "Kendine dikkat et" dedi o yüzden hocanın bende yeri ayrıdır.
Benim hayalim; Arda ağabey, Metin Oktay, Bülent Korkmaz gibi ben de Galatasaray efsanesi olmak isterim. Kaptanlık bandını ilk hazırlık maçımda bana vermişti Fatih Hoca. Gökhan ağabey vardı orada, büyüklerimizden Mustafa Sarp vardı ama bana verdi. Demek ki bende bir şeyler görebildi. İlerideki hedeflerim öncelikle kalıcı olabilmek, belirli bir mertebeye yükselebilmek. Çok iyi de gittiğimi düşünüyorum. Ağabeylerimiz, taraftarlarımız herkes en iyi şekilde destekliyor. Onlar da benim arkamda olduğu sürece ben de en iyisini yapmaya devam edeceğim o yüzden hiç şüpheleri olmasın."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder